Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Başkanıyken ABD Başkanı Trump tarafından Dışişleri Bakanlığına atanan Mike Pompeo, Trump ile benzer dünya görüşlerini paylaşan muhafazakar bir isim olarak biliniyor.
Cumhuriyetçi Parti içerisindeki muhafazakar Çay Partisi hareketinden gelen eski kongre üyesi Pompeo, boğulma hissi veren su işkencesine desteği ve kürtaj karşıtı görüşleri ile gündeme gelmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı görevden alıp yerine CIA Başkanı Mike Pompeo’yu getirmişti. CIA’nın başınaysa Gina Haspel’i getirdiğini açıklayan Trump, Haspel’in CIA’in ilk kadın direktörü olacağının altını çizmişti.
TRUMP NEDEN DEĞİŞTİRDİ: İRAN VE KORE
ABD Başkanı Donald Trump’ın Dışişleri Bakanlığı ve Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) yönetimlerini Kuzey Kore ile yapılacak görüşmeler öncesinde yeni bir ekip kurmak istediği için değiştirdiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA’deki üst düzey değişiklikleri Sputnik’e değerlendiren Beyaz Saray’dan bir yetkili, “Başkan, Kuzey Kore ile yapılacak görüşmelerden ve bir dizi devam eden ticari görüşmelerden önce yeni bir ekip oluşturmak istedi” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı görevden alıp yerine CIA Direktörü Mike Pompeo’yu getirmesinin ardından kameraların karşısına geçti:
“Aslında oldukça iyi anlaşıyorduk ama bazı konularda anlaşmazlık yaşıyorduk. İran’la (nihai nükleer) anlaşmaya bakın. Korkunç bir anlaşma olduğunu düşünüyorum ama sanırım Tillerson sorun olmadığını düşünüyordu. Biz anlaşmayı bozmak ya da başka bir şeyler yapmak istedik ama Tillerson bizden.
Trump, bu kararı kendi başına aldığını da sözlerine ekledi.
Her ne kadar sürpriz bir karar olarak yorumlansa da Trump’ın Tillerson’dan memnun olmadığına ve yerine başka bir ismi getireceğine dair iddialar aylardır ortaya atılıyordu. İkilinin arasında görüş ayrılıkları olduğuna ilişkin haberler de sıklıkla ABD basınında yer alıyordu. NBC News geçen Ekim ayında Tillerson’ın hükümet ve Beyaz Saray yetkilileriyle geçen yaz yapılan bir toplantıda Trump için “moron” dediğini öne sürmüştü. Tillerson bu haberi yalanlamadı ancak Trump ile aralarında herhangi bir gerginlik olduğuna dair iddiaları reddetti.
YENİ BAKAN POMPEO KİMDİR
Eski bir asker olan Pompeo, ABD Kara Kuvvetleri’ne subay yetiştiren West Point’teki Askeri Akademi’den 1986 yılında sınıf birincisi olarak mezun oldu. Berlin Duvarı yıkılmadan önce Demir Perde’nin devriyesinden sorumlu birlikte görev yaptı. Pompeo, ordudan ayrıldıktan sonra Harvard Üniversitesi’nden hukuk derecesi aldı ve Harvard Law Review adlı hukuk dergisinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Kısa bir süre avukat olarak çalışan Pompeo, daha sonra askeri uçaklar için parça üreten Thayer Aerospace firmasını kurdu. Pompeo, 2010 yılında Kongre üyeliğine seçilmeden önce, petrol yataklarında kullanılan teçhizatı üreten Sentry International adlı firmanın yöneticiliğini yaptı. Pompeo, 2010 yılında Kansas eyaletinden Temsilciler Meclisi’ne girdi. Deneyimli bir Kongre üyesi olan Pompeo, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’nda görev yapmıştı. Pompeo ayrıca 2012 yılında Libya’nın Bingazi kentinde düzenlenen ve Amerikan büyükelçisi dahil birçok diplomatın ölümüne neden olan saldırıyı soruşturmak için kurulan komisyonun da en önemli üyelerinden biri olarak görev yaptı.
ERDOĞAN HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR
İran ile yapılan nükleer anlaşmaya karşı çıkan Pompeo, 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü Twitter’da Türkiye’yi “totaliter İslamcı diktatörlük” olarak tanımlamıştı. “Erdoğan hükümetinin anca İran yönetimi kadar demokratik olduğu” ifadelerini de kullanan Pompeo daha sonra bu Tweet’ini silmiş ve Twitter hesabını da kapatmıştı. Pompeo, CIA Direktörü olduktan sonra da Türkiye’nin NATO üyesi sıfatıyla ‘terörle mücadele’ konusunda daha iyi bir müttefik olması gerektiğini savundu. Pompeo, Washington’da yapılan bir etkinlikte yaptığı konuşmada ”Türkiye bir NATO ortağı ve onların buna uygun şekilde davranmasına ihtiyacımız var. Bize yardım ettikleri bölgeler oldu, ancak her zaman en etkin müttefikimiz olmadıkları bölgeler de var” dedi. Bununla birlikte CIA Direktörü olarak ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki bu kritik değişim, tam da, Tillerson’ın Türkiye’yi ziyaret edip Suriye ile ilgili uzlaşma çabasına girdiği döneme denk geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 3 saat 15 dakikalık, tercümansız, zabıtsız görüşme yapmasının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile biraraya gelen Tillerson’la ABD ile Türkiye arasında yeni mekanizma konusunda uzlaşılmıştı. Bu mekanizma kapsamında Tillerson ile Çavuşoğlu’nun 19 Mart’ta görüşmesi kararlaştırılmıştı.
TAM BİR ŞAHİN
Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Guantanamo Üssü’nü kapatma planına da karşı çıkan Pompeo, 2013’te cezaevini ziyarettikten sonra, açlık grevinde olan mahkumlar hakkında “Bana pek çoğu kilo almış gibi geldi” demişti. Mike Pompeo’nun 2013 yılında da “İslamcı teröristleri sert bir şekilde eleştirmeyen Müslüman din adamlarının terör saldırılarında suç ortağı olduklarına” yönelik sözleri, Demokratlar ve Müslüman lobi kuruluşları tarafından kınanmıştı. Pompeo su işkencesinin de, “hayati bilgilerin elde edilmesi için” kullanılabileceğini savunmuştu. İnsan hakları kuruluşları ABD Senatosu’na, Pompeo’nun CIA Başkanlığı’nı onaylamama çağrısı yapmıştı. Pompeo, devlete dair gizli belgeleri gazetecilere sızdıran eski Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) çalışanı Edward Snowden’ın “idam edilmesi gereken bir vatan haini” olduğunu düşünüyor. Trump’ın başkanlık seçimindeki rakibi Demokrat aday Hillary Clinton’a yönelik eleştirileriyle bilinen Pompeo, Clinton’ı 11 Eylül 2012’de Libya’nın Bengazi kentinde ABD Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırının “üzerini örtmekle”suçlamıştı. Mike Pompeo, annenin hayati tehlikesinin bulunması haricinde kürtaja da karşı çıkıyor. Pompeo, Kongre üyeliği öncesi petrol sahalarına malzeme sağlayan bir firmayı yönetiyordu ve karbon salımını azaltmaya çalışan ABD Çevre Koruma Ajansı’nı da eleştiriyordu.
Pompeo, ABD hükümetinin, vatandaşlarını dinleme çabalarını destekliyor. 2016 yayınlanan bir makalesinde, telefon görüşmelerinin kaydedilmesine yeniden başlanmasını; bireylerin mali bilgileri ve yaşamlarıyla ilgili bilgilerin yer aldığı bir veri tabanı oluşturulmasını desteklediğini belirtti. Trump gibi İran’la nükleer anlaşmanın iptalini savunan ve Tahran’a karşı savaş tam tamları çalan Pompeo, Tillerson’a kıyasla son derece şahin bir isim.
TRUMP’A DESTEK ÇIKTI
CIA Başkanı Mike Pompeo, Başkan Donald Trump’ı istihbarat konularında sıkça bilgilendiriyor ve Kuzey Kore konusunda Trump’ın en ‘şahin’ görüşlü danışmanlarından biri olarak değerlendiriliyor. Pompeo, Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerine olan müdahalesi konusunda, “Rusya uzun zamandır seçimleri etkilemeye çalışıyor” yorumunda bulunarak bunun yeni bir şey olmadığını, dolayısıyla abartılacak bir durum olmadığını ima etti. Pompeo, Şubat ayında, CIA genel merkezinde Rus istihbarat liderleriyle yaptığı görüşmeleri savunmuştu. Trump gibi Pompeo da, İran’la 2015’te yapılan nükleer anlaşmaya karşı. Pompeo İran için, “bölgede egemenlik kurmak için amansız bir mücadele veriyor”dedi. Donald Trump, CIA Başkanı olarak aday gösterdiği sırada yaptığı açıklamada, “Mike Pompeo, ülkemize onurla hizmet etmiş, hayatını, vatandaşlarımızın güvenliği için savaşarak geçirmiştir. Kendisi, Amerika ve müttefiklerinin güvenliğini sağlayan istihbarat toplumunun yılmaz lideri olacaktır” şeklinde konuştu.
CIA’YA İŞKENCECİ BAŞKAN
Pompeo’nun fantastik bir iş çıkaracağını savunan, Tillerson’a da hizmetleri için teşekkür eden ABD Başkanı, aynı zamanda CIA’nın başına Gina Haspel’i getirdiğini açıkladı. İlk kez bir kadının CIA Direktörü olacağının altını çizdi. Ancak ilk kadın direktör, CIA’nın işkence programının en önemli isimlerinden biri. CIA’nın yabancı ülkelerde esirlere işkence yapılan gizli merkezlerinden birini yöneten Haspel, Tayland’daki CIA hapishanesinde, suda boğulma hissi yaratan “waterboarding” yöntemini sıkça uyguladığı medyaya yansıdı. Ancak Haspel, işkence programının kanıtlarının yok edilerek örtbas edilmesinde ve kamuoyuna açıklanmamasında önemli rol oynadı. Haspel hakkında Alman mahkemeleri tarafından alınmış tutuklama kararı var. Gerekçe, 2002 yılında Haspel’in başında olduğu Tayland’taki bir sorgulama merkezinde terör şüphelilerine işkence metodları uygulanması.
TWITTER’DAN MI ÖĞRENDİ
Washington Post’a göre Trump’ın cuma günü görevi bırakması gerektiğini bildirdiği Tillerson, bu yüzden Afrika turunu yarıda keserek pazartesi günü Washington’a döndü. ABD Dışişleri’nden bazı yetkililer ise Tillerson’ın kovulduğunu Twitter’dan öğrendiğini ve nedenini bilmediğini iddia etti. Trump gödev değişikliğini açıklamasının ardından Washington Post’a “Rex Tillerson’a hizmetleri için teşekkür ediyorum, son 14 ayda büyük işler başardı. Ona ve ailesine en iyi dileklerimi gönderiyorum” dedi. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Steve Goldstein “Tillerson, Trump’la konuşmadı. Kararın nedenini de bilmiyor ama bu görevi yapma fırsatı verildiği için de minnettar” dedi.
ALMANYA’DAN İLK TEPKİ
Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Roth, dışişleri bakanlığındaki görev değişiminin Trump’ın gümrük vergisi kararı nedeniyle gerginlik yaşanan Berlin-Washington ilişkilerinde herhangi bir ilerlemeye yol açmayacağını söyledi. Roth, “Rex Tillerson’ın görevden alınması hiçbir şeyi daha iyi hâle getirmeyecek” diye tweet attı.
Kaynaklar: BBC, Sputnik, Amerika’nın Sesi, DW
Haber:Oda TV