Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Beyaz TV’de katıldığı programda gündeme dair ve özel hayatıyla ilgili sorulara yanıt verdi. Akdoğan, ‘Keşke danışman olarak kalsaydım dediğiniz oluyor mu’ sorusuna ‘Bu bir gönül ilişkisi olduğu için ben özlüyorum’ yanıtını verdi.
Akdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
KOZA İPEK HOLDİNGE KAYYUM ATANMASI
Akdoğan, Koza İpek Holding’e kayyum atanmasına ilişkin bir soru üzerine, bunun, hükümetin bir tasarrufu olmadığını belirtti.
Bu operasyonun savcının talebi ve hakim kararıyla gerçekleştiğini ifade eden Akdoğan, şunları kaydetti:
“Bu, devam eden bir adli soruşturma çerçevesinde alınan bir tedbirdir. Yani devam eden adli bir süreç var, yargılama süreci var. Yargı bu sürecin ve tahkikatın bir parçası olarak böyle bir tedbir uyguluyor. Yürütme uygulamıyor. Yürütmenin bir tasarrufu, takdiri, tercihi değil bu. Birisine bunu fatura edecekler, kime edecekler? Meseleyi siyasallaştırmaları lazım ki buradan bir şey çıksın.
‘KAYYUM HÜKÜMETE BAĞLI ÇALIŞMIYOR’
Oradaki kayyum hükümete bağlı çalışmıyor. Hükümetten talimat almıyor. O kayyumun denetimi hakimin nezaretinde. Medyaya dönük bir operasyon olarak bunu taktim etmek de yanlış. Bu bir şirketler grubu, içinde birçok farklı alanlarda çalışan şirketler var. Bunun bir ayağını medya oluşturuyor. Bir işin içerisinde medya olunca orada yargı duracak mı? Yani dokunulmazlık sahibi mi olacak? Eğer hukuki bir süreç varsa, yanlış yapıldığı düşünülüyorsa, yargılama olacaksa bunun ayağında ister medya olsun, ister olmasın.”
Muhalefet liderlerinin söz konusu gruba gerçekleştirdikleri ziyaretlere yönelik bir soru üzerine Akdoğan, burada bir “paralel kardeşliği” olduğuna işaret ederek, düne kadar etmedikleri laf bırakmadıkları ve birçok konuda yaka silktikleri bir yapıyla şimdi böylesine dostane görünmelerinin çok manidar olduğunu dile getirdi.
‘DEVLET HİÇBİR ZAMAN UYUMADI’
Akdoğan, ‘Çözüm Süreci’nin Kobani olaylarından sonra koptuğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Bununla ilgili ‘Devlet uyuyor muydu?’ gibi birtakım eleştiriler geliyor. Devlet bunun üzerine iç güvenlik paketini çıkardı, ilave birtakım tedbirler geliştirdi. Devlet hiçbir zaman uyumadı ve bunun gereğini de bugün yapıyor. Bakın Kuzey Irak’ta PKK’nın bilinen bütün hedefleri vuruldu. Yani gidip dağı taşı bombalama değil. Güdümlü füzelerle, doğrudan nokta atışlarla bu hedefler imha edildi ve örgüt, bizim o hedefleri bildiğimizi bilmiyordu. Ama hepsi vuruldu. Niye, devlet uyumuyor çünkü, istihbarat topluyor, kim nerede ne yapıyor, nereye mevzi kurdular, nereyi mühimmat deposu yaptılar… Devlet uyumadığını gösterdi.”
‘BU BİR GÖNÜL İLİŞKİSİ OLDUĞU İÇİN BEN ÖZLÜYORUM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkisine de değinen Akdoğan, “Biz hangi makamda olursak olalım, o hangi makamda olursa olsun ilişkimiz, hukukumuz değişmez. Makamlara bağlı bir ilişki değildir” dedi.
Akdoğan, Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde danışmanlığını da yaptığını hatırlatarak, işin merkezinde olmak açısından bakıldığında görevinin hem onurlu hem de zor olduğunu aktardı.
“Erdoğan ile birlikte olduğunuz dönemleri özlüyor musunuz? Keşke ‘danışman olarak kalsaydım’ dediğiniz oluyor mu?” sorusuna Akdoğan, şu cevabı verdi:
‘ÇAT KAPI BEN GELDİM DEMEKLE OLMUYOR’
“Bu bir gönül ilişkisi olduğu için ben özlüyorum. Hadi ‘çat kapı ben geldim’ demekle olmuyor, artık görevleriniz var, randevu alıyorsunuz, konulu görüşüyorsunuz falan. Ama onu da aksatmamaya çalışıyorum. Tayyip Erdoğan gibi bir liderin yanında danışman olup bütün bu süreçleri yaşadığınızda her şeyle ilgilenmek zorundasınız. Bakanlığın daha dar bir alanı var. ‘Hangisi daha zor’ diye sorarsan danışmanlık apayrı bir kategori, çok da kolay bir iş değil.”