ABD’nin New York kentinde tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla‘nın yargılandığı davanın üçüncü günü başladı. Duruşmada ‘tanık’ sıfatıyla ifade veren Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab’ın ifadesine devam edilecek. İfadesinin ilk gününde cezaevi tulumuyla duruşmaya getirilen Reza Zarrab’ın bugün ceket ve pantolon giymesi dikkat çekti.
19:30 – Reza Zarrab’ın Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili iddası sonrası duruşmaya 5 dakika ara verildi
19.13: Zarrab, Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın da aynı işlemlere katılması için Erdoğan ve Ali Babacan’ın kendisine bizzat talimat verdiğini söyledi.
19:03 – Reza Zarrab, şirketinin banka kayıtlarının zaman zaman bizzat Çağlayan tarafından kontrol edildiğini öne sürdü. Zarrab, “Onun bilgisi olmadan hiçbir şey yapmıyordum. Nihayetinde, Çağlayan’dan hiçbir şey saklamadık” diye konuştu.
Zarrab, “Şunu söylemeye çalışıyorum, bu da [Aslan] Zafer Çağlayan gibi para istiyordu” dedi.
19:00 – Savcı: O dönem Türkiye’nin Başbakanı kimdi?
Reza Zarrab: Recep Tayyip Erdoğan
18:45 – Reza Zarrab: Ziraat Bankası ve Vakıfbank da bu işe dahil olmak istedi
18:40 – Zarrab, Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’ın Hindistan’la ilgili konuda aldığı büyük riskten ötürü ‘rahatsız’ hissettiğini söyledi. Zarrab, “Bir şekilde geleceğini garanti altına almak istiyordu” diye konuştu.
Zarrab Aslan hakkında, “Amerika’dan, İranlıların işlemlerine dair endişe konusunda sürekli uyarı alıyordu” dedi.
Bu sözleri Zarrab “Aslan para istiyordu” diye yorumladığını anlatan Zarrab, Halkbank genel müdürüne “Size döneceğim” dedi. Zarrab, savcının neden böyle dediğini sorması üzerine de, “Çünkü Çağlayan’dan onay almam gerekiyordu” yanıtını verdi.
18:35 – Para dolar olsaydı Arap Türk Bankası’na ABD aracılığıyla aktarılması gerekiyordu, Euro olsa bu defa da Avrupa’dan geçmesi gerekecekti. Türk Lirası olunca Türkiye’de kalabiliyordu.
18:32 – Özgür Eker’le Sarraf arasındaki bir telefon konuşmasının kayıtlarına geçildi. Eker o tarihte (Ekim 2012) Arap Türk Bankası’nda çalışıyormuş.
18:30 – Para Türk lirası cinsinden olduğu ve EFT olarak gönderileceği anlamına geldiği için Halkbank, “Bizi ilgilendirmez, istediğiniz kişiye parayı göndeririz” diyebiliyordu. Çünkü uluslararası bankacılık düzenlemeleri konusunda bir kaygıları yoktu.
18:25 – (‘Farklı bankaya transfer yapılmasının önemi neydi?’ sorusuna cevaben,) Araya başka bir banka sokarak, paranın kaynağını gizlemek için.
18:20 – Hindistan’dan paralar Halkbank’a; Halkbank’tan da Arap Türk Bankası’na gönderiliyor. Buradan da Zarrab’ın hesabına aktarılıyor, altına çevriliyor ve ticarette kullanılıyor.
18.18 – Toplantıda konuşulan diğer bir konu da, Halkbank’ın, İran’ın uluslararası ödemeleri doğrudan yapması için düzenlemeleri esnetmesi.
18:16 – Zarrab, Süleyman Aslan’ın bu anlaşmayı kabul ettiğini ancak bir koşulu olduğunu belirtiyor. Buna göre, “Halkbank’ta Hint şirket adına açılan hesap medya tarafından öğrenilirse, anlaşma çöpe gidecekti.”
18:15 – Zarrab bu ikinci bankadan parayı, altın karşılığında alacağını, sonra bunları nakde çevirip uluslararası ödemeleri yapacağını söyledi.
18:13 Savcı: Peki para Hindistan’dan Halkbank’a nasıl getirilecekti?
Zarrab: Hindistanlı şirket, Halkbank’ta hesap açacaktı. Hindistan’da ham petrolü alan şirket, parayı doğrudan Halkbank’taki hesaba yatıracaktı. Paralar başka bir Türk bankasına geçirilecekti. Sarraf da parayı bu bankadan alacaktı.
18:12 – Zarrab yine şema çiziyor: İlk olarak NIOC’a ait paranın Hindistan’dan, Halkbank’taki NIOC hesabına getirilmesi gerekiyordu. Ardından İran’ın talebi geldi. NIOC, Halkbank’ın uluslararası ödemelere doğrudan aracılık etmesini istiyordu.
18:11 – “İranlılar baskı yaptı ve Halkbank’tan uluslararası ödemeleri yapmalarına olanak verilmesini istedi” diyor.
18:10 – Reza Zarrab: Halkbankçılar yapılanların basına sızmasından korkuyordu.
18:08 – Reza Zarrab: Toplantıda, (Aslan ve Atilla’yla) İran’ın ham petrol satışından elde ettiği paraların Hindistan’a nasıl transfer edileceğini konuştuk. İranlılar bastırıyordu Halkbank’a transferin gerçekleşmesi için.
18:04 – Reza Zarrab Halkbank’la bir toplantısından bahsederken savcı, “Kim vardı toplantıda” diye sordu.
Reza Zarrab: (Dönemin Halkbank genel müdürü Süleyman) Aslan ve (yardımcısı Hakan) Atilla
18.00 – Zarrab: Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında birçok toplantı yapıldı. Bu toplantılara ben de katıldım.
17:58 – Zarrab’a, Onur Kaya ile yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesiyle ilgili sorular soruluyor. (Not: Onur Kaya, Zafer Çağlayan’ın özel kalem müdürüydü).
17:55 – Zarrab yapılan işlemleri yine şema çizerek anlatmaya başlıyor
17:45 – Zarrab, NIOC’a dair ifadesinde Hindistanlı iş insanlarıyla da çalıştığını belirtti. Yapılan görüşmeler Hindistan’dan Türkiye’ye yapılacak para transferleriyle ilgiliydi. Sarraf, bu bağlantıyı da dünküne benzer bir şema ile çizerek anlatacak.
17:40 – Toplantıya Hindistan’dan işadamları da katıldı. Toplantıda, Hindistan’da toplanan paraların Türkiye’ye nasıl aktarılacağı konuşuldu.
17:39 – Zarrab, İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ve Naftiran şirketi yetkilileriyle ve Bijan Alipour, Recai adlı İranlı şahıslarla yaptığı bir toplantıyı anlatıyor.
17:37 – Zarrab, New York’taki hapishanede tehdit edildiğini bu nedenle hâlâ FBI koruması altında bulunduğunu söyledi.
17:36 – Zarrab, farklı kıyafet giymesinin bir anlama gelmediğini, kendisine hapse geri dönüp dönmeyeceği konusunda herhangi bir vaatte bulunulmadığını söyledi.
17:35 – Jüri mahkeme salonundaki yerini aldı. Hakimin bugün neden farklı kıyafetler giydiği sorusuna Zarrab, “Avukatlarım bugün farklı kıyafetler giyebileceğim konusunda beni bilgilendirdi. Bu yüzden bana getirdikleri farklı kıyafetleri giyiyorum” dedi.
17:30 – Hakan Atilla’nın yargılandığı davada tanık olan Reza Zarrab mahkemeye getirildi. Davada izleyiciler yerini aldı. Jürilerin salona girmesi bekleniyor. Zarrab’ın cezaevi tulumu giymediği görüldü.